Erkek üreme hücresi + Dişi üreme hücresi = Fındık(meyve)
Bu makalede fındığın üreme hücrelerinden meyveye dönüşümüne kadar geçen evreler incelenerek fındık verimine ve kalitesine olan olumlu ya da olumsuz etkiler hakkında bilgi vermeye çalışacağız. Burada biyolojik evrelere ve detaylara girmeden bilinçli bir çiftçinin fındık üretimi ile ilgili bilmesi gereken hususlar ele alınacaktır.
Yukarıdaki basit formülden anlaşılacağı gibi eşeysiz üreyen canlılar hariç diğer tüm canlılarda olduğu gibi fındık meyvesi erkek ve dişi üreme hücrelerin birleşmesi sonucu oluşur. Buna göre çok sayıda fındık meyvesi oluşabilmesi için yeterli erkek üreme hücresi ve karanfil denilen dişi çiçek oluşumu gerekir.
Fındık erkek çiçeklerine püs,şeton ve kedicik adları verilir .Bu çiçekler bir önceki yılın mayıs ve haziran aylarında yıllık sürgünler üzerinde yaprakların koltuklarında gelişmeye başlar.Başlangıçta yeşil renkli olan püsler olgunlaştığında kasım ayından itibaren çiçek tozu yaymaya başlar. Fındığın çeşidine ve iklim şartlarına göre şubat sonuna kadar tozlaşma devam edebilir.
KIŞ AYLARINDA YÜKSEK SICAKLIKLAR POLEN YAYMA SÜRESİNİ KISALTARAK VERİM DÜŞÜŞÜNE NEDEN OLABİLİR.
Karanfile denilen dişi çiçekler önceki yılın temmuz ve ağustos aylarında gelişmeye başlar.
Çiçek oluşumlarından anlaşılacağı gibi fındık vereceği ürünün planlamasını önceki yıldan yapmaktadır. Bitki temmuz ve ağustos aylarında yeterli besin birikimine sahipse bol miktarda çiçek taslakları oluşturur.
YETERLİ BESİN BİRİKİMİ OLMAYAN DALLARDA ÇİÇEK TASLAKLARI AZ OLUR, DAHA SONRAKİ BAKIMLAR ÜRÜN MİKTARINI ÇOK FAZLA DEĞİŞTİRMEZ.
Dişi çiçekler – karanfiller kasım ayından itibaren gelişimini tamamlayarak tozlaşmaya uygun hale gelir. Çiçek tozunu kabul eden karanfiller kırmızı renklerini kaybederek esmerleşirler tozlaşma sadece rüzgarla olur.
Dişi çiçeklerde meyve oluşumu Nisanda %10 Mayısta %90 oranında gelişim sağlar.
Fındık erkek ve dişi çiçekleri aynı ağaçta gelişir. Ancak karşılıklı tozlayan çeşitler kendi kendine tozlanan çeşitlere göre daha fazla meyve bağlar.buna göre bahçelerde iyi bir çeşit karışım bulundurulması verim artışında etkili olur.
Tozlaşmaya ve döllenmeye sıcaklık, rutubet ve çiçek tozunun kalitesi etki eder. Sürgünlerin kuvveti ve aldığı ışık miktarı sürgünde oluşacak çiçek miktarını etkiler. Bu nedenle iyi bir bahçeleme ile gereksiz dal sayısı azaltılarak bırakılan dalların daha kuvvetli olmasının sağlanması daha fazla besin depolanmalarına yardımcı olur. Aynı zamanda daha fazla ışık alarak daha sağlıklı fotosentez yapabilirler. Özellikle temmuz ayında bu yılki filizlerin alınması dalların gücünün artmasında ve fazla ışık almasında etkili olur. Bu hususlar yerine getirildiğinde çiçek bağlama miktarı ve buna bağı olarak verimin artmasına yardımcı olunur.
Tozlayıcı olarak:
Tombul fındık için: palaz, mincane, foşa, kara
Palaz fındık için: tombul, mincane, foşa, kara
Çakıldak fındık için: tombul, sivri, palaz, incekara
Kara fındık: tombul, mincane, foşa, kalınkara
Sivri fındık: tombul palaz mincane foşa
Meyvelerin olgunlaşmadan dökülmesi:
Dişi çiçeklerin dökülmesi, yumurtalıkları teşekkül etmemiş çiçeklerin dökülmesi çotanakların dökülmesi ve temmuz ayında meyce kabuğu sertleşmiş çotanakların dökülmesi şeklinde olur.
Ayrıca erkek ve dişi çiçeklerin olgunluk döneminin çakışmaması ve polen kalitesinin düşük olması çiçek dökülmelerine neden olur.
Dökülme nedenleri:
Beslenme noksanlığı çiçek ve çotanak dökümüne sebep olur. Periyodik yorgunluğa bağlı olarak gıda maddelerinin eksikliği çimlenme oranını düşürerek dökülmeleri artırır. Ayrıca yetersiz beslenme özellikle fosfor ve potasyum eksikliği çotanak dökümünü artırır.
Amerikan beyaz kelebeği, fındık kurdu ve külleme gibi çeşitli etkilerde çotanak dökülmelerine neden olur.
Boş meyve oluşumu:
Döllenme yetersizliği bahçelerin bakımsız olması sıcaklıkların uygun olmaması boş meyve oluşumlarına neden olur.
ÖZELİLİKLE BOR VE ÇİNKO EKSİKLİĞİ BOŞ MEYVE OLUŞUMLARINA NEDEN OLMAKTADIR.
Yukarıda bahsedilen fosfor, potasyum, bor ve çinko gibi elementlerin eksikliği toprak tahlilleri sonucu belirlenebilir. Bu sayılan elementler ve diğer ihtiyaç duyulan besin maddelerinin ne kadar gerektiği ve ne zaman verilmesi gerektiği hususları önemli olup tahlillere bakılarak öneriler doğrultusunda hareket edilmelidir.